Merhaba — bugün biraz farklı bir nottan başlıyoruz: Şu anda aklımda, İstanbul’daki meydanlardan yükselen sesler, çarpıcı pankartlar ve bir ulusun yüreğinden kopan ortak bir çağrı var. Bunu sizinle bir hikâye gibi paylaşmak istiyorum. Çünkü Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) tarafından düzenlenen “Büyük Filistin Mitingi” gündeme oturduğunda, sadece siyaset değil; insanların duyguları, dayanışma hissi, bir tarih akışı da devreye girdi. Peki bu miting ne zaman gerçekleşti, neden anlamlıydı ve bu davanın arkasında hangi insan hikâyeleri vardı? Gelin birlikte bakalım.
AKP’nin Filistin Mitingi Ne Zaman? Zaman, Yer ve Hazırlık Süreci
Miting, AKP İstanbul İl Başkanlığı tarafından 28 Ekim 2023 Cumartesi günü İstanbul’daki Atatürk Havalimanı alanında düzenlenecekti. :contentReference[oaicite:3]{index=3} Açıklamaya göre bu miting, “İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarına dikkat çekmek ve özgür Filistin davasına destek vermek” amacıyla planlanmıştı. :contentReference[oaicite:4]{index=4}
Yer seçimi olarak İstanbul gibi büyük bir metropol ve havalimanı alanı tercih edilmesi, organizasyonun ölçeğini ve hedef kitlesini göstermesi açısından dikkat çekiciydi. Ayrıca mitinge, yalnızca AKP değil müttefikleri de davet edilmişti. :contentReference[oaicite:5]{index=5}
Bu tarih seçiminde başka bir anlam da vardı: Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılı yaklaşırken bu mitingin 28 Ekim’e ertelenmiş olması, sembolik bir atmosferi beraberinde getirdi. :contentReference[oaicite:6]{index=6}
Analiz: Neden Bu Zaman, Neden Bu Ölçek?
Bu mitingin zamanlaması sadece takvimsel değil, siyasal ve toplumsal bir anlam taşıyordu. 7 Ekim 2023’ten sonra Gazze’deki çatışmaların ve sivil kayıpların artması, Türkiye’de de kamuoyunda yüksek bir tepkiye yol açmıştı. Miting duyurusu da bu bağlamda “zulme karşı ortak duruş” mesajı olarak okunabilir. :contentReference[oaicite:7]{index=7}
Büyük bir meydan seçilmesi (Atatürk Havalimanı alanı), büyük katılımların beklendiğini gösteriyor — haberlerde “milyonlarca vatandaşın katılması bekleniyor” ifadesi yer aldı. :contentReference[oaicite:8]{index=8} Bu, yalnızca bir parti mitingi değil; “bir davaya destek” anlamında toplumsal bir çağrı olarak da kurgulandı.
Öte yandan, mitinge geniş partilerarası katılımın planlanması, bu çağrının dar partizan bir eylem olmaktan çıkarılmak istendiğini gösteriyor. Bu anlamda siyasal stratejiyle toplumsal duyarlılık arasında bir köprü kurulmuş oldu.
İnsan Hikâyeleri ve Meydana Yansıyanlar
Bir fotoğraf düşünün: İstanbul’dan sabah saatlerinde yola çıkan bir memur, bir esnaf, genç bir üniversite öğrencisi; elinde “Özgür Filistin” yazılı pankart, yanında Filistin bayrağı. Sabahın erken saatlerinde metrobüsle, vapurla, otobüsle geliyor; kalabalığın bir parçası oluyor. Bu kişi “Ben buradayım çünkü insanlık bunu hâlâ görebilmeli” diyebilirdi.
Başka bir sahne: Gazzeli bir çocuğun çizdiği resim, Türkiye’de bir gençlik grubunun pankartına yansıyor. “İsrail’in saldırıları sonucu hayatını kaybedenlerin yüzde 70’i çocuk, kadın ve yaşlı” olduğu bilgisi medyada yer aldı. :contentReference[oaicite:9]{index=9} Bu tür veriler, insan hikâyeleriyle buluştuğunda meydanlara taşınıyor.
Yine, İstanbul dışından gelen bir aileyi düşünün: Bursa’dan otobüsle İstanbul’a gelmişler, çocuğuna “Senin kuşağın özgür Filistin davasını biliyor olsun” diyor. Kamuoyundaki bu tür bireysel katılımlar, büyük mitingin yalnızca politik değil sosyal bir hareket olduğuna işaret ediyor.
Beklenen Katılım, Mesaj ve Mitingin Simgesel Değeri
Miting organizatörleri büyük katılım hedefindeydi; İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından otobüslerle katılım planlandı. Haber metinlerinde “yurdun dört bir yanından milyonlarca vatandaşın katılması bekleniyor” ifadesi yer aldı. :contentReference[oaicite:10]{index=10}
Mesaj oldukça netti: Türkiye’nin resmi ve toplumsal düzeyde, Filistin halkının yanında olduğu vurgulanacaktı. Bu mesajı siyasetçiler yüksek sesle dile getirirken; aynı zamanda meydandaki vatandaşlar için bir “birlik hissi” yaratma fırsatıydı.
Meydan, özgür Filistin davasına destek veren bir “toplumsal buluşma alanı” olarak kurgulandı. Böylece miting yalnızca bir konuşma etkinliği değil; ortak bir duygunun, ortak bir duruşun ifadesi oldu.
Verilerle Çerçeve: Ne Biliniyor, Ne Bilinmiyor?
– Tarih: 28 Ekim 2023 Cumartesi. :contentReference[oaicite:11]{index=11}
– Yer: İstanbul, Atatürk Havalimanı alanı. :contentReference[oaicite:12]{index=12}
– Amaç: İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarına dikkat çekmek, özgür Filistin davasına destek vermek. :contentReference[oaicite:13]{index=13}
– Beklenen katılım ölçeği: milyonlarca. Haberlerde bu hedefe değinildi. :contentReference[oaicite:14]{index=14}
Bilinmeyen ya da henüz netleşmemiş olanlar: Mitingle ilgili nihai katılımcı sayısı, mitingin ekonomik ya da ulaşım açısından maliyeti, alandaki güvenlik düzenlemeleriyle ilgili tüm detaylar geniş biçimde kamuoyuna yansımış değil. Bu da “planlanan” ile “gerçekleşen” arasındaki farklara dair soru işaretleri doğurabilir.
Neden Bu Miting Önemli? Toplumsal ve Siyasi Açıdan Değerlendirme
Bu miting, birkaç açıdan önemliydi:
– Toplumsal dayanışma göstergesi: Yalnızca İstanbul değil, tüm Türkiye’de Filistin konusunda bir kaygı ve tepki oluşmuştu. Bu miting, o duyguyu somut bir eyleme dönüştürdü.
– Siyasi mesaj: AKP ve müttefiklerinin bu tür davalarda inisiyatif alması, dış politika ve içerik siyaseti açısından bir göstergedir.
– Sembolik zamanlama: 100. kuruluş yılının eşiğindeki Türkiye’de bu miting, hem içeride hem dışarıda bir mesaj olarak yer aldı.
– İnsan odaklı bakış: Filistin’de çocukların, kadınların yaşadığı acılar; Türkiye’de halkın hissiyatı; mitingde el ele verildi. Bu bağlamda “politik bir etkinlik” görünümünün ötesine geçip “insani bir duruş” mesajı verdi.
Peki, sizin gözünüzde bu miting neyi değişirdi? Bu tür büyük çaplı kamusal buluşmalar, birey düzeyinde ne anlam taşır?
Sorularla bırakıyorum:
– Sizce bu tür mitingler kamuoyunda nasıl bir etki yaratıyor?
– Bir vatandaş olarak siz bu tür çağrılara katılmayı düşünür müydünüz? Neden/neden değil?
– Filistin meselesi gibi uluslararası konuların yerel mitinglerle buluşması sizce demokratik katılıma katkı sağlar mı?
Görüşlerinizi öğrenmek isterim.